Gece Yarısı Çetesi

Tom, her zamanki gibi sıradan bir güne uyanmıştı. Kriket tutkunu olan Tom, o gün de bir kriket maçına gitmeyi planlıyordu. Sabah oldukça normal başlamıştı ama ilerleyen saatlerde başına gelecekler, onun hayatındaki en tuhaf günlerden birine dönüşecekti. Maç başladı ve tam o sırada karşıdan gelen top tam kafasına isabet etti; Tom bayılıp yere yığıldı. Bir süre sonra gözlerini açtığında, hayal ettiği yerde değil, St Hugo's Hastanesi’nde olduğunu fark etti. Üstelik burada, utandırıcı bir durumda olan çocuk koğuşundaydı. Daha kötülerinin de olabileceğini düşünürken, onu kapıcı ve başhemşire karşıladı. Kapıcı dış görünüşüyle ürkütücüydü, ancak başhemşire bizzat kötülüğün ta kendisiydi. Tom, buradan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı ama bu hiç de kolay olmayacaktı. Çünkü St Hugo’s’da Tom’u Gece Yarısı Çetesi bekliyordu. Yani Tom, hayatının en heyecanlı ve macera dolu yolculuğuna çıkmak üzereydi.