Göz

Kornea nakli sonrası görme yetisini kazanan genç bir kız, korkunç ve gizemli görüntülerle karşılaşmaya başlar. İki yaşından beri görme engelli olan Mun, 18 yılın ardından gerçekleştirilen devrim niteliğindeki bir cerrahi operasyon sayesinde görme yetisini yeniden kazanır ve hayatında tamamen yeni bir döneme adım atar. Ancak, görmeye alışmaya çalıştıkça, görme alanının kenarlarında gri ve karanlık figürlerin dolaştığını fark eder. Mun için görme yetisi sadece bir nimet değildir; çünkü bu figürler, ölmüş ruhların öbür dünyaya geçişini simgeler ve insan hayatının dokusunda kaybolmuş yolları örerek ruhları yükseltir. Mun, zamanla ölülerin varlığını daha sık algılamaya başlar ve çevresindeki dünya giderek titreşimlerle dolup, ona yabancı bir boyuta dönüşür. Bu esnada ruh sağlığını korumak için genç kız, Tayland’ın kuzeyinde bulunan bir köye gider; çünkü burası, göz nakliyle lanetlendiğine inandığı organın gerçek sahibini bulabileceği yerdir. Mun’un bu yolculuğu, hem kendi kimliğini hem de yeni dünyasını anlamaya yönelik zorlu bir mücadeleye dönüşür.